
‘’Güzel oldu mu? Doğru yapabildim mi acaba? Sevilmez mi ki? Yeterli mi?’’
Yarımsa yarım, buçuksa buçuk. Sorgulamaktan vazgeçiyoruz. Buçuksak bile bununla barışıp açılımımızı yapıyoruz. Üretiklerimizle ve takibinde olduğumuz üretimlerle sahneye çıkıyoruz.
"İstanbul’da olmak gerek abi…"
"Bu sanat sepet işlerinin merkezi İstanbul abiii…"
"Ama piyasası İstanbul ağvbbiiiiii…"
Gibi sesleri duymamak için müziğin sesini açıyoruz. Bursa’da yaşıyoruz. Ne yapalım yani? Uludağ’dan inip, Ulu Cami’nin karşındaki kebapçıda cantık yiyip, ağzımızı kestane şekeriyle mi tatlandıralım? Yooo, Yok öyle bir şey…
Üretmeyi seven ve beraber üretmenin tadına doyamayan bir ekip olarak; Bursa’da bizim kafada olan herkese çay ısmarlamak istiyoruz. İskender yerken izlediğimiz son filmin kritiğini söyleşeceğimiz kültür-sanat takipçilerini bir Pazar saat beş ‘’buçuk’’ta Zafer Plaza’nın önünde buluşmaya davet ediyoruz.